Talep düşüklüğü ve Çin etkisi Alman otomotiv üreticilerinin 2024 kâr tahminini düşürmeyi sürdürüyor

Alman otomotiv sektöründeki kriz, düşük talep ve Çin etkisiyle gün geçtilçe biraz daha fazla büyüyor. Otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin son dönemde Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor. Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Ülkedeki toplam katma değerin yüzde 5’i

Alman otomotiv sektörü, ülkedeki toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar Euro değerinde ihracat yaptı. Haziran 2024’de ise sektörde tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor. Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Trump etkisi Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını ne kadar etkileyecek?

ABD ve Çin gibi ihracat pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor. Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Türk otomotivcilerin hedefi Almanya’da ilk 10

Türk otomotiv endüstrisi ihracatçı en büyük ihraç pazarı olan Almanya’daki pazar payını artırmak ve yeni müşteriler kazanmak amacıyla Avrupa’nın sektörel bazdaki en önemli fuarlarından olan Automechanika Frankfurt 2024’te yerini aldı.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği’nin (OİB) Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla organize ettiği ve 10-14 Eylül 2024 tarihlerinde gerçekleşen fuara otomotiv tedarik sanayi sektöründe faaliyet gösteren 339 Türk firması katıldı.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Mevcut pazarlarda elde edeceğimiz büyümeler, bu pazarlara değer bazında yüksek tutarlarla ihracat yaptığımız için milyar dolarlık artılar kazanmamızı sağlayacaktır. Bu nedenle en önemli pazarımız olan Almanya’daki pazar payımızı artırmayı, daha çok firmamızı bu pazarda etkin bir oyuncu haline getirmeyi hedefliyoruz. Almanya’nın otomotiv ürünleri ithalatına baktığımızda yaklaşık 158 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Ülkenin otomotiv ithalatında öne çıkan ülkeler Çek Cumhuriyeti, İspanya, Polonya, İtalya, ABD, Fransa ve Slovakya’dır. Türkiye yaklaşık 5 milyar dolar ile 15’inci sırada yer alıyor. Öncelikli hedefimiz ilk 10 sıra arasına girebilmek” dedi.

Ürün grupları bazında Almanya’ya yapılan ihracatta otomotiv tedarik sanayi ürünlerinin ilk sırada yer aldığını kaydeden Çelik, şu bilgileri verdi:

“Ana sanayinde ise sırasıyla binek otomobiller, çekiciler, otobüs minibüs midibüsler, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar en fazla ihracat yaptığımız ürün grupları. Almanya’nın tüm otomotiv ihracatımızdan aldığı pay ortalama olarak yüzde 15, tedarik sanayi ihracatımızdan aldığı pay ise yaklaşık yüzde 25. Avrupa’nın otomotiv merkezi olarak kabul edilen Almanya’ya yönelik ihracatımız son beş yıldır 4-5 milyar dolar aralığında seyrediyor. Bu büyük pazarın otomotiv ihracatçılarımız açısından öneminin daha uzun yıllar devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Dolayısıyla en kısa sürede Almanya’ya yönelik otomotiv ihracatımızın 5 milyar doların üzerine çıkararak istikrarlı şekilde artırmayı amaçlıyoruz.”

patronlardunyasi.com

Zeynep Aktaş:  BİST-30’da pay rotasyonu

Milliyet Gazetesi ve Ekonomim.com piyasa muharriri Zeynep Aktaş, Cuma sabahı sitede yayınlanan incelemesinde, Wall Street’te olduğu kadar Borsa İstanbul’da da pay rotasyonun günlük endeks hareketlerini yönlendirdiğini öne sürdü. Aktaş’ın yazısından öne çıkan başlık şöyle: Yatırımcılar son bir ayda BIST 30 Endeksi kapsamındaki otomotiv paylarından çıkarken çimento, perakende ve banka paylarına yöneldi.

Peki hangi paylarda para girişi potansiyeli yüksek?

Borsada BIST 30 Endeksi’nde yatırımcılar son bir ayda otomotiv paylarından çıkarken çimento, perakende ve banka paylarına yöneldi. Son bir ayın dataları takip edildiğinde en fazla düşüş gösteren paylar ortasında otomotiv firmaları öne çıkıyor. Tofaş Araba %17,65 düşüşle listenin başında yer alırken, onu %11,57 ile Ford Otosan takip etti. Banka kesiminden Yapı ve Kredi Bankası ise %10,65 geriledi. Öte yandan Doğuş Otomotiv ve Borusan Boru Sanayi paha kaybeden öteki paylar oldu.

Yatırımcıların bilanço döneminde pay değişimlerini artırırken endekste yükü yüksek paylarda satışlarda bulundukları görüldü. Son bir ayda Türk Hava Yolları, Şişe Cam, İş Bankası, Hektaş ve Koç Holding düşüş kaydeden öteki paylar ortasında yer aldı. Öte yandan, BIST 30 Endeksi’nde son bir ayda en fazla yükselen paylar çimento, perakende ve banka payları oldu. Oyak Çimento geride kalan bir ayda %26,70 paha kazanırken en fazla yükselen pay oldu.

Kontrolmatik Teknoloji %26,28 ve Emlak Konut GMYO %19,46 prim yaptı. Bu payların akabinde gelen Gübre Fabrikaları, Bim Mağazalar, Enka İnşaat, Petkim, Garanti Bankası, Koza Altın ve Aselsan kıymet kazanan başka paylar olarak listede yer aldı.

Mevcut bilgiler takip edildiğinde yatırımcıların BIST 30 kapsamındaki otomotiv bölümünden çıkış yaparak, daha fazla getiri potansiyeline sahip olduğunu düşündükleri çimento, perakende ve banka paylarına yöneldikleri görülüyor.