Cevdet Yılmaz’dan üçüncü çeyrek büyüme değerlendirmesi: Dış talep zayıf, net ihracat güçlü

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2024 yılı üçüncü çeyrek büyüme verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, Türkiye ekonomisinin yıllık bazda yüzde 3,6 oranında büyüdüğünü ve bu performansın Orta Vadeli Program’da belirtilen yıllık büyüme tahminine yakın olduğunu ifade etti.

Yılmaz, büyümenin aralıksız olarak 17 çeyrektir devam ettiğine dikkat çekerek, siyasi istikrar ve öngörülebilirliğin bu başarıda önemli rol oynadığını vurguladı. Ancak mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak büyümenin bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,2 oranında azaldığını belirtti.

Dış talepte zayıflık, net ihracatta güçlü performans

2024 yılı üçüncü çeyrek büyümesinde sıkı para ve maliye politikalarının etkilerinin yanı sıra sanayi üretimi ve ihracat performansını olumsuz etkileyen zayıf dış talep koşulları belirleyici oldu. Yılmaz, kamu tüketim harcamalarındaki düşüşün ardından yurt içi talebin büyümeye katkısının -0,1 puana gerilediğini, buna karşılık net ihracatın ithalattaki yavaşlama sayesinde büyümeye 2,2 puanlık pozitif katkı sağladığını ifade etti.

Net mal ve hizmet ihracatının, 2024 yılı genelinde olduğu gibi üçüncü çeyrekte de büyümenin kompozisyonundaki dengelenmede önemli bir rol oynadığı belirtildi.

Üretim tarafında sektörel dağılım

Üretim yönünden bakıldığında, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde farklı sektörlerin performansı şöyle şekillendi:

* Hizmetler sektörü: yüzde 2,9 büyüme
* Tarım sektörü: yüzde 4,6 büyüme
* Sanayi sektörü: yüzde 2,2 küçülme

Sanayi sektöründeki küçülmenin, zayıf dış talep koşullarından kaynaklandığı ifade edilirken, hizmetler ve tarım sektörlerinin büyümeye katkı sağlamaya devam ettiği vurgulandı.

Dördüncü çeyrek için toparlanma beklentisi

Yılmaz, dördüncü çeyreğe yönelik öncü göstergelerin, iç ve dış faktörlerin etkisiyle talep koşullarında toparlanma yaşanabileceğine işaret ettiğini belirtti. “Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı politikalarla ekonomimizi büyütmeye devam ediyoruz” diyen Yılmaz, enflasyonla mücadelede de kararlılıkla ilerlediklerini söyledi.

Cari açıkta düşüş ve risk primi iyileşmesi

Ekonomik programın olumlu sonuçlar verdiğini ifade eden Yılmaz, cari açıkta düşüş, rezervlerde artış ve risk priminde azalma yaşandığını söyledi. İşsizliğin tek haneli seviyelerde seyretmeye devam ettiğini belirten Yılmaz, Orta Vadeli Program’ın (2025-2027) fiyat istikrarını sağlama ve kapsayıcı büyüme hedefleri doğrultusunda kararlılıkla uygulanacağını vurguladı.

Ekonomik politikalar güçlü siyasi irade ile destekleniyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde büyümeye devam ettiğini belirtti. Güçlü siyasi irade ve koordinasyonla uygulanan ekonomik programın, uzun vadeli refah artışı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada etkili olduğunu ifade etti.

Yılmaz, “Ekonomik dengelenme süreçlerini başarıyla yönetiyoruz. Dış talepteki zayıflığa rağmen net ihracatın katkısı ile büyümede pozitif bir görünüm sergiliyoruz. Bu süreçte tasarruf tedbirleri ve sıkı politikalarla orta vadeli hedeflerimize doğru ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.

Prizmabet giriş: “Enflasyonda geçiş dönemini tamamladık”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Gelecek yıl enflasyonu 20’nin altına düşürmeyi hedefliyoruz. 2026’da ise yeniden ülkemizi tek haneli rakamlarla buluşturmak istiyoruz.” dedi.

Yılmaz, Ümraniye İş Dünyası Buluşması’nda yaptığı konuşmada, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek istediklerini söyledi. Yılmaz, “Bu konuda da başından itibaren ‘üç dönem’ olacak dedik. Bir geçiş dönemi, dezenflasyon dönemi, bir de kalıcı fiyat istikrarı dönemi. Geçiş dönemini bu yılın haziran ayı itibarıyla tamamlamış olduk. Son 1 yıllık dönemde depreme rağmen geçen yıl bütçe açığının milli gelire oranı 5,2 oldu, bu sene beklentimiz 4,9. Geçen yıl depremin etkisiyle bazı ekonomistler ‘Yüzde 10’a gidecek.’ diyorlardı bütçe açığı, öyle olmadı. Geçen yılın bu 5,2’sinden deprem harcamalarını düşerseniz, yüzde 1,6 aslında bizim gerçek bütçe açığı, deprem hariç bütçe açığı.” ifadesini kullandı.

Yılmaz, gelecek yıldan itibaren depremin etkisinin azalmaya başlayacağını, gelecek yıl için bütçe açığı beklentilerinin yüzde 3’ler civarında olduğunu ifade etti.

Cari açığın geçen yılın ortalarında 60 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Yılmaz, bugün gelinen noktada 20 milyar doların altında bir rakamla karşı karşıya kaldıklarını ve yıl sonu itibarıyla cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,7 olacağını dile getirdi.

Yılmaz, “CDS” denilen ülke risk priminde de ciddi bir gerileme olduğunu, Merkez Bankasındaki rezervlerin 27 Eylül itibarıyla tarihi rekor seviyeye ulaştığını, brüt rezervlerin 157,4 milyar dolar olduğunu vurguladı.

“2026’da yeniden ülkemizi tek haneli rakamlarla buluşturmak istiyoruz”

Haziranla birlikte dezenflasyon dönemine girildiğinin altını çizen Yılmaz, “Başından beri hep söyledik, ‘Bakın yılın ikinci yarısında belirgin bir düşüş olacak.’ dedik. Nitekim mayıs ayına kadar enflasyonunuz arttı, mayısta tepeyi buldu. Mayıs ayından bugüne 26 puanın üzerinde bir düşüş oldu enflasyon oranında. Fiyat düşüşünden bahsetmiyoruz, enflasyon oranının düşüşünden bahsediyoruz. Tabii bu ayrımı yapmak gerekiyor. Son açıklanan rakamımız 49,4. Uzun bir aradan sonra yüzde 50’nin altını görmüş olduk. Yıl sonunda 41,5 gibi Orta Vadeli Programımızda tahminimiz söz konusu. Gelecek yıl enflasyonu 20’nin altına düşürmeyi hedefliyoruz. 2026’da ise yeniden ülkemizi tek haneli rakamlarla buluşturmak istiyoruz.” diye konuştu.

Yılmaz, son 1 yılda Türkiye’de 1 milyonun üzerinde bir istihdam artışı olduğunu, 2024’ün ikinci çeyreğinde toplam çalışan sayısının 32 milyon 661 bin kişiye ulaştığını, bunun tarihi bir zirve olduğunu kaydetti.

İhracatın yıl sonunda 264 milyar dolar olmasını hedeflediklerini belirten Yılmaz, bütün bunların Orta Vadeli Programın çalıştığını, sonuç ürettiğini gösterdiğini söyledi.

Yılmaz, para politikasının önemli olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

“Maliye politikası da önemli. Ama üçüncü bir unsur daha var ki ekonomik programımızda biz bunu daha çok önemli görüyoruz. O da yapısal reformdur. Yani para politikaları ve maliye politikalarını, verimliliği, rekabet gücünü arttırıcı yapısal reformlarla bütünleştirdiğiniz zaman çok daha etkili bir programı hayata geçirme imkanınız oluyor. Biz de geçen yıl yaptığımız bir yenilikle Orta Vadeli Program’a yapısal reform takvimi ilave etmiştik. Bu yıl da onu güncelleyerek devam ettiriyoruz.”

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.