Abdi İpekçi Spor Kompleksi Daikin ile doğru havaya kavuştu

İklimlendirme sektörünün 100 yıllık markası Daikin, Türkiye’nin saygın projelerinin iklimlendirme çözümleri için en çok tercih edilen markaların başında geliyor. Bugüne kadar AVM, hastane, fabrika ve üniversite gibi birçok yapının iklimlendirme çözümlerini başarıyla gerçekleştiren marka, şimdi de tümüyle yenilenen Abdi İpekçi Spor Kompleksi, yeni adıyla Basketbol Gelişim Merkezi’nde yerini aldı. Eskime ve depreme dayanıksızlık nedeniyle yaklaşık 2 yıl önce yıkılıp, yeniden inşa edilen Abdi İpekçi Spor Kompleksi’nin iklimlendirme çözüm ortağı olan Daikin Türkiye, üstün teknolojisi, mühendislik desteği, yaygın servis ağı ve her ihtiyaca uygun çözümleri nedeniyle tercih edildi. Projede kullanılan toplam 927 adet fancoil ve 68 adet klima santralinin Daikin’in Hendek’teki fabrikasında üretilmiş olması da ayrı bir gurur kaynağı oldu.

Verimi yüksek, dayanıklı ve tasarruf sağlayıcı ürünleriyle iklimlendirme sektörünün çıtasını her geçen gün yukarıya taşıyan Daikin, 100’üncü yılını kutlarken dev bir projede yer almanın haklı gururunu yaşıyor. Binasının eski ve depreme dayanıksız olması nedeniyle yaklaşık 2 yıl önce yıkılıp, yeniden inşa edilen Abdi İpekçi Spor Kompleksi, yeni adıyla Basketbol Gelişim Merkezi’nin iklimlendirme çözüm ortağı olarak tercih edilen Daikin Türkiye, kompleksin soğutma ihtiyacı olan tüm bölümlerini teknolojisi ve kalitesi ile donatıyor.

SOĞUTMA SİSTEMLERİ DAIKIN’DEN

TOKİ ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçen, Basketbol Gelişim Merkezi, yeşil alanlarla birlikte toplam 150 bin metrekarelik büyüklüğe sahip. Merkezde 10 bin kişilik spor salonu, bin kişilik antrenman ve maç salonunun yanı sıra yılda 8 binden fazla müsabakanın yapılacağı 3 adet altyapı salonu bulunuyor. Sporcu ihtiyaçlarına göre tasarlanmış bir otel ve kamp merkezinin de yer aldığı kompleksin içinde basketbol müzesi, basketbol kütüphanesi, mescit, alışveriş, konser ve yeme içme alanları ile otopark da yer alıyor. 29 Eylül Pazar günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın katılımıyla açılan yapının spor kompleksi, otel ve konferans salonunu kapsayan tüm alanlarının soğutma sistemleri Daikin Merkezi Sistemler ürün portföyünden paket çözüm ile tasarruf ve konfora kavuştu.

DAIKIN MARKALI YERLİ ÜRETİM CİHAZLAR

Projede, yüksek sezonsal verimliliğe sahip 3 adet Santrifüj Chiller ve 2 adet Vidalı Chiller’den oluşan 13.300 kW’lık soğutma grubu, 68 adet klima santrali, 927 adet fancoil cihazı kullanıldı. Bu cihazların tercih edilmesinde verimlilik, kalite, iç mahallerdeki ürünlerin sessiz çalışması, yaygın servis ağı gibi kriterlerin yanı sıra proje özelinde Daikin’in değer mühendisliği yapması etken oldu.

Abdi İpekçi Spor Kompleksi projesinde Daikin Merkezi Sistemler ürün portföyünden paket çözüm ile 326 adet FWA-A kanal tipi fancoil kullanıldı. Projede 601 adet kullanılan FWF-D kaset tipi fancoil ise yeni nesil bir cihaz olarak öne çıkıyor. Özel geliştirilmiş ısı eşanjörü ile yüksek ısı transferi yakalanırken, cihaz DC fan motoru ile daha az enerji tüketimine sahip. BLDC motorlu, 4 yöne üflemeli ve şık bir tasarıma sahip olan bu ürün özellikle; otel, banka şubeleri, kafe ve restoranlar, ofislerde efektif sonuçlar sağlıyor. Bu iki cihaz tamamen yerli üretim olarak Daikin’in Hendek’teki fabrikasında üretiliyor. Projede kullanılan ve yine Hendek’teki fabrikada Ecodesign Lot 6 direktiflerine uygun şekilde yerli olarak üretilen 68 adet klima santrali de kendi kategorisinde pazardaki en yüksek verimliliğe sahip ürün olarak dikkat çekiyor. Kompleksin iklimlendirmesinde kullanılan 1 adet havuz nem alma klima santrali de kapalı havuzların ideal sıcaklık ve nem seviyesinde tutulması konusunda avantaj yaratıyor.

İklimlendirme sektöründe 100’üncü yılını kutlayan ilklerin markası Daikin, Türkiye’nin değer yaratan projelerinde yer almaya devam edecek.

Waternet, tek bir cihazıyla yılda 101 kg plastik atığı önlüyor

2024 yılı için belirlenen Plastik Aşım Günü’nün 5 Eylül’e çekilmesi, gezegenimizin atık yönetim kapasitesinin üstüne çıkıldığını gösteriyor. Araştırmalar, yıl sonunda yaklaşık 70 milyon ton plastiğin doğaya kalacağını öngörüyor. Sürdürülebilir bir yaşamın önündeki bu ciddi engelle başa çıkmak isteyenler, su arıtma cihazlarına yöneliyor. Bu cihazlar sayesinde yalnızca temiz suya erişim sağlanmıyor, aynı zamanda plastik atık oluşumu da engellenmiş oluyor.

Earth Action’ın yayımladığı rapora göre, 2024 yılında 220 milyon ton plastik atık üretilmesi bekleniyor. Plastik Aşım Günü’nün 5 Eylül olarak belirlenmesi, üretilen atıkların dünyamıza ne kadar zarar verdiğini gözler önüne seriyor. Raporda, yaklaşık 70 milyon ton plastiğin bertaraf edilemeyip doğada kalacağı belirtiliyor. Artan plastik atıklar, iklim krizi, endüstrileşme ve nüfus artışıyla sürdürülebilir bir geleceği tehdit ederken, güvenli su ve gıdaya erişimi de zorlaştırıyor.

Waternet Pazarlama Direktörü Naz Günaçar, artan plastik kirliliğine karşı su arıtma teknolojilerinin önemli bir çözüm sunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Yaşamın kaynağı olan suyun korunması, sürdürülebilirlik açısından hayati bir önem taşıyor. Plastik üretimi, sadece çevreyi kirletmekle kalmıyor, aynı zamanda büyük miktarda su tüketimine yol açıyor. Waternet olarak, su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve herkesin temiz, sağlıklı ve plastiğe değmemiş suya erişebilmesini sağlamak için harekete geçtik. ‘Suyun İyilik Hali’ mottosuyla hem tek kullanımlık plastik atıkları önlüyor hem de su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunuyoruz.”

“Tek bir cihazımız, yılda 101 kg plastik atığı önlüyor”

Naz Günaçar, sıfır plastik ve sürdürülebilir çözümlerle sürdürülebilirliği hedeflediklerini vurgularken şu bilgileri paylaştı: “Her yıl en az 300 milyon ton plastik üretiliyor. Bugün, 50 yıl öncesine göre 20 kat daha fazla plastik üretiyoruz ve bunun önümüzdeki 20 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor. Plastik üretimi, küresel karbon emisyonlarının %1’ini oluşturuyor. Bu döngü, her bir Waternet üyesiyle kırılıyor. Müşterilerimiz, su içme alışkanlıklarını Waternet ile değiştirdiklerinde tek bir cihaz ile bir yılda ortalama 101 kilogram plastik atığını ve 469 kilogram karbondioksit salımını engelleyebiliyor. Ayrıca, yılda 6 bin 48 litre su tasarrufu da sağlıyor.”

“Seçimimizi iyilikten yana kullanıyoruz”

Waternet Pazarlama Direktörü Naz Günaçar, “İyi suya erişimin herkesin hakkı olduğuna inanıyor ve sürdürülebilir çözümlerimizle bu iyiliği dünyaya yaymak için kararlılıkla ilerliyoruz. 2012’de Türkiye’de başlayan faaliyetlerimizi Purunity markasıyla Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a da taşıdık. Waternet’in su arıtma çözümlerini hem evlerde hem de iş yerlerinde kullanılabilecek şekilde zenginleştirdik. Tezgah üstü, tezgah altı ve sebil cihazlarımızda kullandığımız son teknoloji filtrasyon sistemlerimiz sayesinde ev ve ofislerde temiz, yumuşak içimli suya kolayca erişim sağlıyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kusursuz müşteri deneyimi ilkemiz doğrultusunda cihaz bakımlarını ve filtre değişimlerini ücretsiz yapıyoruz. 7/24 kesintisiz çağrı merkezi hizmeti sunuyor, ürünlerimiz için ömür boyu cihaz garantisi veriyoruz. Kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik ürün değişim hakkı sunarak her müşterimizin yaşam kalitesini artırmalarına olanak tanıyoruz. Güvenilirliğimizi, dünya çapında aldığımız sertifikalar ve ödüllerle kanıtlıyoruz. Daha yaşanabilir bir dünya için emin adımlarla ilerliyoruz. Bu doğrultuda yalnızca en iyi ürün ve teknolojileri kullanmakla kalmıyor, iyilik elçileri olarak hem kendimize hem sevdiklerimize hem de dünyaya faydalı seçimler yapmak için çabalıyoruz. 28 Eylül’de Suadiye sahilinde şirket içi kıyı temizleme etkinliği düzenledik. İlk kez gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğe 78 ekip arkadaşımız katıldı. Bu etkinlikte İyilik Elçileri olarak sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunarak toplam 69 kg atık ve 4300 adet izmarit topladık.

iPhone 16’nın kablosuz şarjı, kablolu şarjdan daha hızlı olacak

Bu yıl Apple, Apple Watch Series 10 şarj hızını yükselterek kullanıcıların sadece 30 dakikada %80 kapasiteye ulaşmasını sağladı. Yeni Apple Watch’un sağlık özelliklerine odaklanmasının beklendiği düşünülürse, bunun iyi bir güncelleme olduğu söylenebilir.

Telefon tarafına baktığımızda ise, Apple’ın iPhone 16 serisinde özellikle MagSafe ile çok daha yüksek şarj hızları sunduğu görülüyor. Yeni modelde MagSafe şarjı 15W’dan 25W’a yükseldi. Bu yükselmeye beraber artık iPhone 16’nın şarj hızı resmi USB-C kablolu şarj hızını aşmış oluyor.

Geçtiğimiz yıllar içerisinde birçok Android cihaz üreticisinin hem kablolu hem de kablosuz seçenekler için önemli ölçüde daha yüksek şarj hızlarını benimsediği görülüyor. Örneğin Huawei’nin üç katlı katlanabilir telefonu 66W kablolu ve 50W kablosuz şarj hızlarını destekliyor. Apple ise daha temkinli davranarak önceki nesillerde 20W ve 15W hızlarına sadık kaldı.

iPhone 16’dan önceki birkaç iPhone neslinin, uygun bir şarj cihazınız olduğu sürece resmi 20W sınırından biraz daha yüksek olan 25W’ı geçebiliyordu. Ancak bu sınır resmi olarak ilk defa aşılıyor.

Kablosuz şarj hızları MagSafe şarj cihazları için 25W’a ve Qi2 şarj cihazları için 15W’a çıkıyor. Bu hızlardan yararlanmak için 30W (veya daha yüksek) bir güç adaptörüne ve yeni bir MagSafe şarj cihazına ihtiyacınız olacak. Qi2 hızları için ise yeni standardı destekleyen kablosuz şarj cihazlarına ihtiyacınız olacak.

Apple, 25W MagSafe şarjının sadece 30 dakikada %50 şarj sağlayacağını ve 20W kablolu şarjın hızına eşit olduğunu söylüyor. Ayrıca Apple, yıllardır standart olan şekilde USB-C kablosu kullanarak 30 dakikada %50’ye ulaşabileceğinizi söylüyor.

Daha yüksek kablosuz şarj hızları, temel, Plus, Pro ve Pro Max dahil olmak üzere dört iPhone 16 modelinde de mevcut.