Waternet, tek bir cihazıyla yılda 101 kg plastik atığı önlüyor

2024 yılı için belirlenen Plastik Aşım Günü’nün 5 Eylül’e çekilmesi, gezegenimizin atık yönetim kapasitesinin üstüne çıkıldığını gösteriyor. Araştırmalar, yıl sonunda yaklaşık 70 milyon ton plastiğin doğaya kalacağını öngörüyor. Sürdürülebilir bir yaşamın önündeki bu ciddi engelle başa çıkmak isteyenler, su arıtma cihazlarına yöneliyor. Bu cihazlar sayesinde yalnızca temiz suya erişim sağlanmıyor, aynı zamanda plastik atık oluşumu da engellenmiş oluyor.

Earth Action’ın yayımladığı rapora göre, 2024 yılında 220 milyon ton plastik atık üretilmesi bekleniyor. Plastik Aşım Günü’nün 5 Eylül olarak belirlenmesi, üretilen atıkların dünyamıza ne kadar zarar verdiğini gözler önüne seriyor. Raporda, yaklaşık 70 milyon ton plastiğin bertaraf edilemeyip doğada kalacağı belirtiliyor. Artan plastik atıklar, iklim krizi, endüstrileşme ve nüfus artışıyla sürdürülebilir bir geleceği tehdit ederken, güvenli su ve gıdaya erişimi de zorlaştırıyor.

Waternet Pazarlama Direktörü Naz Günaçar, artan plastik kirliliğine karşı su arıtma teknolojilerinin önemli bir çözüm sunduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Yaşamın kaynağı olan suyun korunması, sürdürülebilirlik açısından hayati bir önem taşıyor. Plastik üretimi, sadece çevreyi kirletmekle kalmıyor, aynı zamanda büyük miktarda su tüketimine yol açıyor. Waternet olarak, su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve herkesin temiz, sağlıklı ve plastiğe değmemiş suya erişebilmesini sağlamak için harekete geçtik. ‘Suyun İyilik Hali’ mottosuyla hem tek kullanımlık plastik atıkları önlüyor hem de su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunuyoruz.”

“Tek bir cihazımız, yılda 101 kg plastik atığı önlüyor”

Naz Günaçar, sıfır plastik ve sürdürülebilir çözümlerle sürdürülebilirliği hedeflediklerini vurgularken şu bilgileri paylaştı: “Her yıl en az 300 milyon ton plastik üretiliyor. Bugün, 50 yıl öncesine göre 20 kat daha fazla plastik üretiyoruz ve bunun önümüzdeki 20 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor. Plastik üretimi, küresel karbon emisyonlarının %1’ini oluşturuyor. Bu döngü, her bir Waternet üyesiyle kırılıyor. Müşterilerimiz, su içme alışkanlıklarını Waternet ile değiştirdiklerinde tek bir cihaz ile bir yılda ortalama 101 kilogram plastik atığını ve 469 kilogram karbondioksit salımını engelleyebiliyor. Ayrıca, yılda 6 bin 48 litre su tasarrufu da sağlıyor.”

“Seçimimizi iyilikten yana kullanıyoruz”

Waternet Pazarlama Direktörü Naz Günaçar, “İyi suya erişimin herkesin hakkı olduğuna inanıyor ve sürdürülebilir çözümlerimizle bu iyiliği dünyaya yaymak için kararlılıkla ilerliyoruz. 2012’de Türkiye’de başlayan faaliyetlerimizi Purunity markasıyla Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’a da taşıdık. Waternet’in su arıtma çözümlerini hem evlerde hem de iş yerlerinde kullanılabilecek şekilde zenginleştirdik. Tezgah üstü, tezgah altı ve sebil cihazlarımızda kullandığımız son teknoloji filtrasyon sistemlerimiz sayesinde ev ve ofislerde temiz, yumuşak içimli suya kolayca erişim sağlıyoruz” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Kusursuz müşteri deneyimi ilkemiz doğrultusunda cihaz bakımlarını ve filtre değişimlerini ücretsiz yapıyoruz. 7/24 kesintisiz çağrı merkezi hizmeti sunuyor, ürünlerimiz için ömür boyu cihaz garantisi veriyoruz. Kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik ürün değişim hakkı sunarak her müşterimizin yaşam kalitesini artırmalarına olanak tanıyoruz. Güvenilirliğimizi, dünya çapında aldığımız sertifikalar ve ödüllerle kanıtlıyoruz. Daha yaşanabilir bir dünya için emin adımlarla ilerliyoruz. Bu doğrultuda yalnızca en iyi ürün ve teknolojileri kullanmakla kalmıyor, iyilik elçileri olarak hem kendimize hem sevdiklerimize hem de dünyaya faydalı seçimler yapmak için çabalıyoruz. 28 Eylül’de Suadiye sahilinde şirket içi kıyı temizleme etkinliği düzenledik. İlk kez gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğe 78 ekip arkadaşımız katıldı. Bu etkinlikte İyilik Elçileri olarak sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunarak toplam 69 kg atık ve 4300 adet izmarit topladık.

Dünyada en çok plastik kirliliği üreten ülkeler açıklandı: Türkiye kaçıncı sırada?

İnsanoğlu bu şekilde üretmeye ve dünyayı kirletmeye devam ederse, bir noktadan sonra bütün dünya plastikle kaplanabilir. Öyle ki şu anda bile Pasifik Okyanusu’nda dalgaların ve rüzgarların sürüklemesiyle ülke büyüklüğünde dev plastik adaları oluşmuş durumda. Peki dünyadaki en çok plastiği hangi ülkeler üretiyor?

Leeds Üniversitesi’nden bilim insanları, en fazla plastik kirliliğinden sorumlu 10 ülkeyi ortaya çıkarmak için yapay zeka modellemesi kullandı. Araştırmacılar genel olarak 2020 yılında 52 milyon ton toplanmamış plastik atığın çevreye karıştığını ve buna maruz kalanlar için ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu hesapladılar.

Hindistan bir yılda 9,3 milyon ton atık yaratarak plastik kirliliğinin en büyük üreticisi olarak tabloda ilk sırada yer alırken, onu Nijerya ve Endonezya

İlk onu tamamlayan ülkeler şu şekilde sıralanıyor: Pakistan, Bangladeş, Rusya, Brezilya, Tayland, Kongo Demokratik Cumhuriyeti. Türkiye ise, 246 ülkeden oluşan listenin 25. sırasında, yani üstlerde yer alıyor yer alıyor.

Araştırmacılar, 127 ülkedeki 500 şehirden toplanan verilere dayanarak, yapay zekayı kullanarak yılda ne kadar atık üretildiğini ve bunlara ne olduğunu tahmin edebildiler. Her yıl 400 milyon tondan fazla plastik üretildiği ve bunun 52 milyon tonunun yakıldığı ya da açıkta bırakıldığı tahmin ediliyor. Bağlam açısından bu rakam, Londra’nın tamamını bir metre kalınlığında bir atık tabakasıyla kaplamaya yetecek kadar çöp anlamına geliyor.

Plastikten kaçış yok

Denizlerdeki ve okyanuslardaki plastikler bizi ilgilendirmez diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu kimyasal maddeler, sürekli havayı ve suyu zehirleyerek, içme sularına ve toprağa zararlı kimyasalların karışmasına sebep oluyor. Su ve besin yoluyla insan vücuduna giren bu kimyasallar ise endokrin sistemini bozmak başta olmak üzere, insan hayatını kısaltan ve ağır hastalıklara yol açan bir sorun olarak karşımıza duruyor. Öyle ki, “dağ başına gidip doğada kendi başıma yaşayayım” diyerek de kurtulamayacağınız bu sorun sizi dağdan gürül gürül akan ve tertemiz sandığınız doğal kaynak suyunu içerken bile bulabiliyor. Çünkü o kaynağa nereden plastik ve benzeri kimyasal atıkların sızdığını bilemiyorsunuz.

Bir sonraki market poşetinizi çöpe atmak üzere alırken bu bilgi aklınızda olsun…