Notcoin’de (NOT) satış üstüne satış: Dibe doğru gidiyor

TON ekosisteminin önemli projelerinden Notcoin (NOT), kısa süredeki düşüşü ile tehlike sinyali verdi.

TON ağının popüler altcoin’i Notcoin (NOT), son dönemde artan satış baskısı ile gerilemeye başladı. NOT şu anda 0,0076 dolardan işlem görüyor ve bu, son bir hafta içinde yüzde 3’lük bir düşüşe işaret ediyor. Onchain verileri ve teknik göstergeler, paritedeki satış baskısının devam edebileceğini gösteriyor.

Notcoin’de (NOT) düşüş eğilimi

Son yedi günde, balinalar ellerindeki Notcoin’leri azaltmaya başladı. Popüler altcoin’in büyük yatırımcı net akışı (netflow) son bir haftada büyük bir düşüş gösterdi.

Büyük yatırımcılar, bir varlığın dolaşımdaki arzının yüzde 0,1’inden fazlasını elinde tutan adresler olarak tanımlanır. Büyük yatırımcı net akış metriği, bu yatırımcıların bir varlığı net olarak biriktirip biriktirmediğini veya satış yapıp yapmadığını gösterir. Bu metriğin düşüşü, balina adreslerinin varlıklarını satmaya başladığını gösterir.

Söz konusu gelişlme, satış baskısının arttığını ve fiyat düşüşü riskinin yükseldiğini gösteren olumsuz bir sinyal olarak kabul edilir. Ayrıca, bireysel yatırımcılar balinaların büyük miktarlarda satış yaptığını fark ettiğinde güven kaybı yaşayarak kendi varlıklarını da satmaya başlar. Bu da fiyatın daha hızlı düşmesine yol açar.

Kısa vadeli yatırımcılar (STH) satış baskısını artırıyor

Son bir ayda, Notcoin’in kısa vadeli yatırımcıları (token’larını 30 günden kısa süre elinde tutan adresler) token’ları elde tutma sürelerini azaltmaya başladı. Genellikle bu sürenin azalması, yatırımcıların token’ı daha hızlı sattıklarına işaret eder.

STH’lerin, dolaşımdaki arzın önemli bir kısmını elinde bulundurması, bu durumu daha da riskli hale getirir. Yatırımcılar token’larını daha kısa süre elinde tutup satışa yöneldikçe, fiyat üzerinde büyük bir satış baskısı oluştururlar.

Notcoin şu anda 0,0076 dolar seviyesinde işlem görerek 0,0069 dolardaki destek seviyesinin hemen üzerinde kalmayı başarıyor. Ancak satışlar hız kazandıkça boğaların bu destek seviyesini koruması zorlaşabilir. Eğer bu seviye korunamazsa, NOT’un bir sonraki hedefi Mayıs 16’da görülen 0,0010 dolarlık tüm zamanların en düşük seviyesi olabilir.

Prizmabet: Alanyaspor’da Serdar Dursun’dan ulusal ekip sözleri!

Fenerbahçe’de mukavelesi bittikten sonra Alanyaspor ile anlaşan deneyimli forvet Serdar Dursun, yeni grubunda çok fazla gol atıp eski günlerine dönmeyi ve A Ulusal Grup’ya katılmayı hedeflediğini söyledi.

Dört dönem evvel Bundesliga 2 gruplarından Greuther Fürth’te gösterdiği performansla dikkati çekerek Fenerbahçe’ye transfer olan 32 yaşındaki Serdar Dursun, yarım dönemi Fatih Karagümrük’te kiralık olmak üzere toplam 3 dönem sarı-lacivertli takımın formasını giydi.

Fenerbahçe’yle mukavelesi uzatılmayan deneyimli golcü, 1 hafta evvel Alanya temsilcisiyle anlaşıp, Düzce’nin Kaynaşlı ilçesindeki Topuk Yaylası Tesisleri’ndeki kampa katıldı. Dursun, dönem hazırlıkları, yeni kadrosu ve amaçlarıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

“TAKIMLA 7 GÜN BANA ÇOK ÂLÂ GELDİ”

Serdar Dursun, Fenerbahçe ile yaklaşık 2 ay boyunca kontrat uzatmak için beklediği müddette özel hoca nezaretinde idman programı uyguladığını anlattı.

Hazırlık devrinin kendisi açısından 20 gün geç başladığına değinen Serdar, “Ben birinci kere bir döneme bu halde geç başlıyorum. Bu dönem benim için zordu. Yeni kadromda sisteme alışmam gerekli. Hocamız farklı sistem oynatıyor. Arttan oyun kuran sitemle oynuyoruz.” dedi.

Tecrübeli oyuncu, ligin başlamasına az bir müddet kala sıkı çalışıp döneme daha hazır girmek istediğini aktararak, en son yaklaşık 2 ay evvel Fenerbahçe ile maça çıktığını, uzun müddettir yalnızca kişisel kondisyoner eşliğinde çalışmalara devam ettiğini lisana getirdi.

“Bireysel çalışmayla ekip çalışması birbirini tutmuyor ancak ben bu süreci pahalandırmak istedim. Ekiple 7 gün bana çok uygun geldi.” diyen Serdar, lig başlayana kadar 90 dakika için hazır olmayı ümit ettiğini vurguladı.

“YAŞ FARK ETMİYOR. İNSAN HER GÜN KENDİSİNİ YETİŞTİREBİLİR”

Transfer sürecini kıymetlendiren Serdar Dursun, şöyle devam etti:

“Haziran ayında Fenerbahçe’yle kontratım bitmişti. Kulüpte başkanlık seçiminin akabinde sportif yönetici Mario Branco ile görüşmem oldu. O bana, ‘Hoca ve lider seni istiyor.’ dedi. Daha sonra Fenerbahçe bana teklif yolladı lakin bu teklif revize edilecekti. Akabinde bugün yarın derken ortaya diğer olaylar girdi. Ben bu süreçte bekledim. Anlaşamadık, nasip olmadı. Boşa çıkan bir futbolcu olarak teklifler geldi.”

Serdar, yurt içi ve dışından teklifler aldığını, aile olarak karar vermek istediklerini ve Alanyaspor’u evvelce bildiği için bu tarafta tercih yaptığını aktardı.

Alanyaspor’a son yıllarda yeterli hocaların, uygun oyuncuların geldiğini belirten Dursun, “Ben de ‘Hangi ekip bana uyar’ diye teklifleri pahalandırmak istedim. Zira 32 yaşındayım ve hala hedeflerim var. Hala A Ulusal Ekip’te oynamak istiyorum. Bu kadroyla ve sistemle tekrar tepe yakalayabilirim. Fenerbahçe’ye birinci transfer olduğumda çok gol attım. Sonraki yıllarda daha az mühlet aldığım için az gol attım. İnşallah tekrar birinci 11 oynarım. Çok gol atıp eski Serdar’a dönmek istiyorum. Bu periyotlar çok kıymetli. Uygun başlamak istiyorum.” halinde konuştu.

Serdar, Fenerbahçe’ye gol hükümdarı olarak geldiğini hatırlatarak, “O devirde de hedeflerim birebirdi. Çok müddet alıp, çok gol atmak. Artık yeni devir. Yaş fark etmiyor. İnsan her gün kendisini yetiştirebilir. Uzun süre oynamak istiyorum. Bu 5-6-7 sene olabilir. Oynayarak ekibe katkı sağlamak, kendimi geliştirmek istiyorum. Dönem sonuna olabildiğince çok gol atmak istiyorum. Grubu en üst düzeye taşımak, bir ağabey, bir büyük olarak her alanda katkıda bulunup, tekrar A Ulusal Kadro’ya katılmak istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

“BU SENE 8 YAHUT 9 EKİP ÜST KISMI ZORLAYACAK”

Bu yıl Muhteşem Lig’in daha rekabetçi geçeceğini düşündüğünü lisana getiren Serdar Dursun, geçen dönem kimsenin bu kadar fazla puan farkıyla iki grup ortasında çekişme yaşanacağını beklemediğini belirtti.

Dursun, bu yıl daha dengeli bir lig süreci yaşanmasını beklediğini aktararak, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Geçen yıl şampiyonluk yarışı Fenerbahçe ve Galatasaray ortasında geçti. Bu yıl Beşiktaş, Trabzonspor ve Başakşehir’in de doruğa oynayacağını düşünüyorum. Biz de Alanyaspor olarak bu üst kısmı zorlamak istiyoruz. Bence bu sene 8 yahut 9 kadro üst kısmı zorlayacak. Geçen sene 2 kadroydu ancak bu yıl kalite, ferdî oyuncu ve hoca durumunun biraz daha üst seviye olacağını düşünüyorum. Bu yıl Muhteşem Lig’in daha keyifli geçeceğine inanıyorum.”

 Prizmabet, çeşitli bahis ve oyun seçenekleri sunan online bir platformdur. Kullanıcılara spor bahisleri, canlı bahisler, casino, canlı casino oyunları ve slot makineleri üzere geniş bir yelpazede cümbüş imkanları sağlar. Prizmabet, inançlı ve adil bir bahis tecrübesi sunmayı taahhüt ederken, birebir vakitte alımlı bonuslar ve promosyonlarla kullanıcılarını ödüllendirir. Site, hem tecrübeli bahisçiler hem de yeni başlayanlar için ülküdür, zira kolay kullanımlı arayüzü ve ayrıntılı bahis rehberleri ile her düzeyden kullanıcıya hitap eder. Taşınabilir uyumluluğu sayesinde, kullanıcılar istedikleri yerden, istedikleri vakit bahis yapabilir ve casino oyunlarının keyfini çıkarabilirler. Prizmabet, eğlenceli ve yararlı bir online bahis tecrübesi arayan herkes için emniyetli bir tercihtir.

Steve Jobs’un Bilim Dünyasından Önce Keşfettiği 10 Dakika Kuralı, Nasıl Zihinsel Gelişimimize Katkı Sağlıyor?

Teknoloji devi Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un bu kadar başarılı bir isim olması, yaratıcı zekâsına ek olarak iş süreçlerindeki küçük ama etkili alışkanlıklarından da kaynaklanıyor.

Bu alışkanlıklardan biri de 10 dakika kuralı! Peki bu kural tam olarak ne ve ne işe yarıyor?

Jobs’un 10 dakika kuralı aslında, bir sorun ile ilgili uzun süre oturup düşünmek yerine 10 dakikalık bir yürüyüş yapmak demek.

Steve Jobs, bir sorunla karşılaştığında masasında uzun uzun oturup kafa yormaktansa kalkıp yürüyüşe çıkmayı tercih ediyordu.

Yani, eğer bir problemi 10 dakika içinde çözemiyorsa zihinsel sürecine bir ara veriyor ve dışarı çıkıyordu.

Zor konulara odaklanmak için uyguladığı 10 dakika kuralı, çıkılan yürüyüş sırasında zihnin serbest kalması ve baskıdan uzaklaşmasını sağlıyor, bu sayede de yeni fikirlerin oluşmasına olanak tanıyordu.

Jobs bugün bilimsel olarak kanıtlanmış bu etkiyi sezgisel bir biçimde keşfetmişti!

Jobs’un daha bilim bile böyle bir etkinin varlığını kanıtlayamamışken başvurduğu 10 dakika kuralı, bugün bilimsel açıdan da kanıtlanmış durumda.

Bilime göre beynimiz, kaslarımız gibi sürekli zorlanarak çalıştırılacak bir organ değil.

Başka bir deyişle, bir kası daha fazla çalıştırdığınızda performansı artsa da beyin için aynı durum söz konusu değildir.

Aksine beyin, uzun süre aynı problem üzerinde yoğunlaştığında tükenme belirtileri gösterir.

Cambridge Üniversitesi’nden Mitho Storni’ye göre, 10 dakika kuralı aslında beynin çalışma şeklini optimize ediyor.

Yani, bir probleme 10 dakika odaklanıp çözüm bulamadığınızda beynin daha fazla zorlanması çözüm getirmiyor. Bunun yerine, beynin yürüyüş yapmak gibi farklı bir ortamda serbest bırakılmasının yaratıcı düşünceyi tetiklediği belirtiliyor.

Bilimsel olarak, yürüyüş beynimize farklı uyarıcılar sunarak ona zihinsel bir reset atma fırsatı tanıyor ve yürürken çevrenizde gördüğünüz hareket, beynin odaklanmasını zorluyor.

Bu da düşüncelerin daha serbest dolaşmasına ve yeni bağlantılar kurmasına olanak sağlayarak bir soruna saplanıp kalma olasılığımızı azaltıyor.

Tüm bu süreçleri sonundaysa, yeni çözüm yollarını fark etmemizin kolaylaştığı söyleniyor.

Ek olarak, yürüyüşün beyindeki serotonin ve dopamin seviyelerini artırarak yaratıcılığı teşvik ettiği de belirtiliyor.

Dolayısıyla, beynin bu kimyasallarla doğru şekilde beslenmesinin sorunlara daha geniş perspektiften bakmamıza yardımcı olduğu ifade ediliyor

Sonuç olarak, Steve Jobs’un uyguladığı 10 dakika kuralı sadece bir alışkanlık değil, bilimsel temellere dayanan bir yöntem olarak öne çıkıyor.

Kaynak: Inc.

İmplant Tedavisi Ne Kadar Sürer? İmplant’ın Safhaları

Tedavi yaptırmak isteyen kişiler, tedaviye başlamadan önce süreç hakkında bilgi almak isteyecektir. Özellikle gerçekleştirilen tedavinin ne kadar süreceği önemlidir. Bunun için doktorunuzdan net bilgi alabilirsiniz. Çünkü kişinin durumu, tedavi sürecinin ne kadar uzayacağı ya da iyileşmesinin ne zaman gerçekleşecek olduğu gibi hususları belirliyor.

Tedavinin tamamlanması, kişinin komple mi yoksa tek diş için mi implant yaptırdığı ile de alakalıdır. Tek diş için uygulanan bu yöntemin çok daha kısa süre içinde tamamlanacağını bilmelisiniz. Aldığınız bilgiler üzerinden direkt olarak sizin için gerekli olan tedaviye göre süreyi tahmin edebilirsiniz.

İmplant tedavisi ne kadar sürer sorusuna yanıt olarak, direkt tedavinin boyutuna göre değişir şeklinde bir cevap verilebilir. Baktığınızda tedavinin komple yapılması durumunda iyileşme sürecinin ve yapım aşamasının daha uzun süreceğini göreceksiniz.

Türkiye’de Diş Yaptırma, İstanbul’da Diş Yaptırma,

Sağlıklı olmak adına atacağınız adım diş yaptırma olabilir. Dişlerinizin sağlığa kavuşması, işlevsel özelliklerine kavuşması bu şekilde olacaktır.

İmplant ile Diş Yaptırma

Diş yaptırma yöntemlerimden biri implanttır. İmplant ile diş yaptırma söz konusu olduğunda, direkt olarak doktorunuzun muayenesine göre hareket etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Doktorunuzun çekmiş olduğu film üzerinden, bu yöntemin uygulanması için kemik yapsının uygun olup olmadığı konusunda bilgi verilmektedir. Diş yaptırmak isteyen kişiler, implant yöntemi hakkında bilgi alarak dişlerini yaptırabilirsiniz.

İmplant Tedavisi

Dişlerimi tedavi ettirmek istiyorum diyen bir kişi implant tedavisi hakkında bilgi alabilir. Eksik dişleriniz için geliştirilmiş olan bir tedavi yöntemidir.

İmplant Tedavisinde Süreç

Tedavi görecek kişiler implant tedavisinde süreç hakkında da bilgi almak isteyebilir. Bu durumda direkt olarak muayene sırasında doktorunuzdan da bilgi alabilecek olduğunuzu bilmelisiniz. Tedavinin gerçekleşmesinde tek bir dişin implant olması ya da komple implant yapılması söz konusu olabilir. Yapılan uygulamaya göre de elbette iyileşme sürecinin hızlanması ya da daha uzun sürmesi söz konusu olabilir.

Bebek ve Çocuklarda Uykunun Yeterliliği Nasıl Anlaşılır?

Bebek ve çocuklarda gece veya gündüz uykusunun yeterli olup olmadığı aileler ve bakım verenler için önemli bir sorudur. Bu konuda yaş ve gelişim düzeyine göre ortalama uyku ihtiyacını gösteren kılavuzlardan yararlanılabilir. Ancak çocuklar arasında bireysel farklılıklar vardır ve her çocuğun uykusu kendine özeldir. Bu nedenle uyku yeterliliği konusunda sadece uyku süresine değil, uyku kalitesi ve uykular arasındaki sürece odaklanmak doğru bir yaklaşım olur.

Bir bebek veya çocuk uykudan kendi başına ve mutlu uyanıyor, bir sonraki uyku saatine kadar aktif, duygusal olarak stabil ve mutlu olarak zaman geçiriyorsa kabaca o uykunun yeterli olduğu söylenebilir. Aşağıda bebek ve çocuklarda uykunun yeterliliğine işaret eden bulgular özetlenmiştir.

Kolay ve mutlu uyanma:

Bebek veya çocuğun uykudan kendiliğinden, rahat, kolay ve mutlu bir şekilde uyanıyor olması o uyku periyodunun yeterli olduğunun önemli bir işaretidir. Zor uyanma, uyanma sonrası huysuzluk, huzursuzluk veya ağlama yetersiz uykuya işareti olabilir.

Enerji seviyesinin yüksek olması ve aktivite isteği:

Bebek veya çocuğun uykudan sonra enerjik ve fiziksel aktivitelere katılmak için istekli olması, yeterli süre ve dinlendirici bir uyku aldığının göstergesidir.

Uyandıktan sonra dikkat süresi:

Uyandıktan sonraki dönemde dikkat ve odaklama becerisi uyku yeterliliğinin bir göstergesidir. Bir bebek veya çocuğun uyandıktan kısa süre sonra dikkati dağılıyorsa veya odaklanmada zorlanıyorsa, bu uyku periyodunun yetersizliğinin işareti olabilir.

Beslenmeye istekli olma:

Bebek veya çocuğun uyandıktan sonra beslenmeye ilgisi ve iştahı genellikle vücudun dinlenmiş olmasının ve yeterli uykunun bir işaretidir. Yetersiz uyku iştah kaybına, daha az olarak da aşırı yemeye neden olabilir.

Motor beceriler ve fiziksel hareketlerde akıcılık:

Yeterli ve kaliteli bir uyku sonrası motor becerilerin üst düzeyde olması beklenir. Yürüyüş, denge ve motor becerilerde beklenenden düşük performans yetersiz bir uykunun işareti olabilir.

Uykuya geçişlerin kolay olması:

Gece ve gündüz uykuları birbirini doğrudan etkiler. Yeterli bir uyku sonraki uykuya dalmayı kolaylaştırır. “Uyku, uykunun mayasıdır” sözü bu durumu çok güzel tanımlar. Uykuya dalma sorunlarının en önemli nedenlerinden birisi önceki uyku ya da uykularını yetersiz olmasıdır.

Dinleme, anlama ve öğrenme becerisinin iyi olması:

Uyku bilişsel fonksiyonları doğrudan etkiler. Özellikle okul çağındaki çocuklarda yeterli ve kaliteli uykunun en önemli bulgularından birisi anlama, kavrama ve öğrenme becerileri üzerindeki olumlu etkileridir. Bu nedenle anlama ve öğrenme güçlüğü ve/veya akademik başarısızlık yaşayan tüm çocuklar uyku yeterliliği yönünden değerlendirilmelidir.