Prizmabet giriş: Alman otomotiv sektöründeki kriz derinleşiyor

Alman otomotiv üreticileri, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri ile mücadele ederken Çin ve Avrupa’dan gelen zayıf talep ışığında maliyetleri düşürmek ve rekabet gücünü korumak için ciddi baskı altında.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Çinli üreticilerin gittikçe artan rekabeti, Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tarihi işten çıkarma ve fabrika kapatma planları bu tartışmaları artırdı.

Volkswagen’in kararı Alman otomotiv sanayisinin içinde bulunduğu krizi derinleştirirken, otomotiv sektörü, yüksek vergi oranları, artan elektrik fiyatları, geniş bürokrasi nedeniyle ülkede rekabet gücünü kaybediyor.

Otomotiv endüstrisinin zayıflığı Alman yetkilileri düşündürürken, ekonominin büyüme hızını yavaşlatmaya devam edeceği değerlendiriliyor.

Otomotiv sektöründe fazla katma değer ve istihdamın Almanya’da kalması için siyasi irade çağrısı yapılırken, Alman siyasilerin Çin ile otomobil tarifeleri konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, yüksek elektrik fiyatları ve Avrupa Birliği çevre düzenlemeleri konusunda manevra yapamaması dikkati çekiyor.

Otomotiv sektörü ülkede katma değerin yüzde 5’ini oluşturuyor

Alman otomotiv endüstrisindeki kriz, gözden kaçan trendlerin, yapısal sorunların ve jeopolitik risklerin karmaşık bir etkileşimiyle ortaya çıkarken, otomotiv endüstrisi bir zamanlar Alman ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyordu.

Sektör, Almanya’da toplam katma değerin yüzde 5’ini oluştururken istihdamın yüzde 3’ünü sağlıyor. Gelir açısından ise açık ara en büyük sanayi sektörü.

Alman otomotiv üreticileri geçen yıl 272,6 milyar avro değerinde ihracat yaptı. Bu da toplam ihracatın yüzde 17,3’üne denk geliyor.

Haziran 2024 itibarıyla Alman otomotiv sektöründe tedarikçiler hariç yaklaşık 773 bin kişinin istihdam edildiği kayıtlara geçerken, sektörün istihdamı 2023’e göre yüzde 0,8 azaldı.

Sanayide çalışanların yaklaşık yüzde 14’ü otomotiv sektöründe. Bu da otomotiv sektörünü, 952 bin çalışanı olan makine mühendisliğinden sonra iş gücü açısından en büyük ikinci sanayi sektörü konumuna taşıyor.

Bu arada, yaklaşık yüzde 13’lük payıyla ABD, Alman otomobil ihracatının en önemli pazarı, ABD’yi Birleşik Krallık ve Çin takip ediyor.

Alman ekonomisi büyümede zorlanıyor

Yapısal sorunların da ekonomiyi frenlediği Almanya’da, bir zamanlar oldukça başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteye sahip mal olarak ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” başlıklı iş modeli artık işe yaramıyor.

Kovid-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi son dönemde yaşanan çok sayıda kriz, Alman ekonomisinin zayıf yönlerini su yüzüne çıkarırken, ülkenin; jeopolitik sorunlar, iklim değişikliği, durgun ekonomi ve demografik zorlukların üstesinden gelme konusunda birtakım sorunlarla karşı karşıya bulunması da dikkati çekiyor.

Almanya’nın halen “kendi ürettiği bürokrasi, kurallar ve prosedürler altında da ezildiği” belirtiliyor.

Alman ekonomisi, “Çok az yatırım, çok fazla bürokrasi ve aşırı yüksek lokasyon maliyetleriyle” sıkışırken, iç ve dış siyasi çalkantıların ortasında Avrupa’da ve uluslararası alanda geride kalarak zemin kaybediyor. Tarihsel olarak küreselleşme ve ucuz enerji girdilerine dayanarak ücretlerin ve yaşam standartlarının yükselmesini sağlayan Alman büyüme modeli yapısal zorluklar ve jeopolitik risklerle karşı karşıya.

Küresel ticarette korumacılık artıp bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı enerji maliyetlerini yükseltirken, Almanya’nın reel GSYH büyümesi Kovid-19’dan beri G7’de en alt sıralarında yer alıyor. Ekonomide ABD ve Çin’e ticari bağımlılık, yüksek enerji fiyatları, yatırım harcamalarının yetersizliği ve kötüleşen demografik koşullar gibi zorluklar söz konusu.

İhracata bağımlı olan ve ülkenin GSYH’nin neredeyse yüzde 30’unu oluşturan Alman sanayisi küresel ekonomideki yavaşlamadan, artan Çin rekabetinden ve Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan sonra yüksek enerji fiyatlarından olumsuz etkileniyor.

Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ülke ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu.

Hükümet, ekonomide bu yıl yüzde 0,2 küçülme bekliyor. Ekonomi bu yıl da küçülürse 2023’te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

Ülkede Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti, iklim hedefleri, eyalet seçimlerindeki yenilgiler ve ekonomideki sıkıntılar nedeniyle yaşanan son tartışmaların ardından 6 Kasım’da dağılmıştı. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez erken seçime gidecek olan ülkede seçim tarihi 23 Şubat olarak planlanıyor.

Bu arada ocak ayında yeniden ABD Başkanı olarak yemin edecek olan Trump, seçimi kazanırsa dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.

Analistler, Trump’ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını kaydediyor. ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda ve Almanya’nın ihracatının yaklaşık yüzde 10’una sahip.

Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaparken, Alman şirketler tereddütte kaldı

Alman otomotiv endüstrisi uzun süre geleneksel yanmalı motorlara bağlı kalarak, elektrikli hareketliliğe (elektromobiliteye) yatırım yapamaya tereddütle yaklaşırken, Tesla ve BYD gibi Çinli şirketler elektrikli hareketliliğe erken yatırım yaptı.

Uzmanlar, Alman otomotiv üreticilerinin, başarılı içten yanmalı motor modellerini ihraç etmeye odaklandığını belirterek, dönüşüm ihtiyacını hafife alan bu üreticilerin elektrikli hareketliliğe geçişi kaçırdığı kanaatinde.

Elektrikli araçlara geçiş, otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu bir süreç içerisinde. Sektör, Asyalı üreticilerin hakim olduğu batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Alman hükümetinin Ulusal Otomobil Platformu (NPM) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, ülkenin yanmalı motorları bırakıp elektrikli otomobillere geçmesi de pahalıya mal olacak.

Elektrikli otomobile geçişle ülkede 2030’a kadar 410 bin kişinin işsiz kalması bekleniyor. Yaşanacak iş kaybının ana nedeni de elektrikli motorların petrolle çalışan motorlara göre daha az parça bulundurduğu için üretimde daha az işçiye ihtiyaç duyulması.

İçten yanmalı bir motora en az 1200 parça monte edilirken, elektrik motorunda yaklaşık 200 adet parça ile üretim yapılabiliyor. Otomobil üretiminin ve kullanılan parça sayısının düşmesi birçok otomobil parça tedarikçisini etkiliyor ve işçi çıkarılmasına sebep oluyor.

Elektrikli otomobil üretiminde katma değerin önemli bir kısmını oluşturan batarya hücresi üretiminde Alman otomotiv sektörünün geç kaldığı da ifade ediliyor.

Kriz tedarikçileri de vuruyor

Almanya’da otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu derin kriz, başta yedek parça olmak üzere tedarikçileri de olumsuz etkiliyor.

Tedarikçiler düşen
siparişler ve artan maliyetlerle karşı karşıya kalırken, birçoğu elektrikli hareketlilik gereksinimlerini karşılamak için işten çıkarmalar veya yeniden yapılanma planlıyor.

Son aylarda Volkswagen, Ford, ZF WABCO ve Continental, fabrikalarında binlerce işçinin işten atılacağı haberlerinin basında yer alması dikkati çekiyordu.

Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler, 5 Kasım’da 2 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere Avrupa’da 4 bin 700 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu.

23 Kasım’da otomotiv sektörünün önemli tedarikçilerinden Bosch, otomotiv biriminde 3 bin 800’ü Almanya’da olmak üzere, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. Bosch, ilaveten üretim tesislerinde kısa mesaiye gidileceğini açıkladı.

Otomobil parça tedarikçisi Johann Vitz GmbH de 106 yıllık geçmişinin ardından iflas başvurusunda bulunarak yeniden yapılanma sürecine girdi.

İstihdam kaybının devam etmesi bekleniyor

Alman Otomobilciler Birliği de (VDA) elektrikli araçlara geçişin Alman otomotiv endüstrisine gelecek on yıl içinde 140 bin ek istihdama mal olacağını hesaplıyor.

Sektördeki istihdam yapısı “demografi ve karbonsuzlaşma” ile köklü bir dönüşümle karşı karşıya ve bu dönüşümün 2035’e kadar yaklaşık 190 bin kişinin iş kaybına yol açması bekleniyor.

VDA’nın yaptırdığı araştırmaya göre, 2035’e kadar sektördeki iş gücü arzı demografik nedenlerden dolayı yüzde 6,3 düşecek.

Almanya’da 2019-2023 döneminde istihdamda görülen 46 bin kişilik azalış temelde elektrikli araçlara geçişten kaynaklanırken, azalma eğilimi devam ederse 2035’e gelindiğinde otomotiv sektöründe istihdam sayısı yaklaşık 190 bin kişi düşecek.

Çin etkisi

Almanya’nın diğer büyük Avrupa ekonomilerine kıyasla Çin’e daha fazla bağımlı olması dikkati çekerken, Çin’in Almanya’dan satın aldığı otomobilleri daha fazla üretebilmesi ekonominin büyümesini zorlaştırıyor.

Çin, başta Alman otomobil üreticileri olmak üzere Alman şirketleri için hem satış hem de büyüme açısından büyük önem taşıyor. Alman şirketleri, küresel pazar için Çin’deki en son teknolojileri geliştiriyor ve test ediyor. Alman sanayisinde kullanılan ara ürünlerin çoğunluğunun Çin’den geldiği belirtiliyor.

Alman otomobilleri Çin’de yoğun talep görüyor. Alman otomotiv üreticileri Volkswagen, Daimler ve BMW gelirlerinin yüzde 30’dan fazlasını Çin’den gelmesi dikkati çekiyor.

Çin uzun zamandır Alman otomobil üreticileri için merkezi bir büyüme pazarı olurken, Mercedes, Audi ve BMW gibi markalar büyüyen Çin orta sınıfında büyük bir popülerliğe sahip.

Çinli üreticiler arayı büyük ölçüde kapatırken, BYD, Nio ve Geely Çin iç pazarına giderek daha fazla hakim oluyor ve artık Alman üreticilerin Çin’deki pazar payı önemli ölçüde düşüyor.

Son yıllarda Avrupa ülkelerinde satılan elektrikli otomobillerde Çin üreticilerinin payı hızla yükseliyor. Çin’de üretilen düşük fiyatlı ve sübvanse edilmiş elektrikli otomobillerin satışları rakiplerini geride bırakıyor.

Çin’de, BYD, SAIC ve Geely gibi markalar ile Tesla ve farklı Avrupa şirketlerin araçlarının üretimi yapılıyor.

Alman sanayisinin gittikçe zayıflaması, Çinli şirketlerin teknolojik olarak arayı kapatması hatta Uzak Doğulu şirketlerin yenilenebilir enerji ve otomotivde Almanları geride bırakması Almanya’da “Çin Şoku” olarak tartışılıyor.

Elektrikli araçlara yönelik zayıf talep

Alman üreticiler, elektrikli model sayılarını artırmalarına rağmen, talep beklentilerin altında kalması dikkati çekiyor.

Uzmanlar, devlet teşviklerinin yetersiz kalması, yüksek satın alma maliyetleri ve sürdürebilir olmayan şarj altyapısını buna neden olarak gösteriyor.

BYD gibi Çinli üreticilerin daha düşük üretim maliyetlerinden faydalanarak, daha ucuz ve teknolojilik araçlar sunması da Alman üreticileri olumsuz etkiliyor.

Çin’deki yavaşlama Alman otomotiv üreticilerini satışlarını olumsuz etkiliyor

Çin’deki yavaşlama Alman otomobil üreticilerin satışlarını da olumsuz etkilerken, üreticiler bu yıl için kar tahminini art arda düşürmek zorunda kalıyor.

Yüksek maliyetlerle mücadele eden Volkswagen (VW) Grubu’nun, temmuz-eylül döneminde net karı yıllık yüzde 64 düşerek 1,58 milyar avroya geriledi.

Grubun geçen yıl temmuz-eylül döneminde 4 milyar 894 milyon avro olan özel kalemler öncesi karı da bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 41,7 düşüşle 2 milyar 855 milyon avro oldu. Grubun, üçüncü çeyrekteki araç satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 düşerek 2 milyon 122 bine geriledi.

Volkswagen’in iştiraki Audi’nin yılın üçüncü çeyreğinde faaliyet kârı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 91 düşerek 106 milyon avroya indi.

Yine Alman otomotiv üreticisi Mercedes-Benz’in karı üçüncü çeyrekte Çin’deki zayıf lüks otomobil satışları nedeniyle azaldı.

Şirketin temmuz-eylül döneminde düzeltilmiş faaliyet karı (FAVÖK), geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 48 azalarak 2 milyar 517 milyon avroya geriledi. Şirketin net karı ise yüzde 53,8 düşüşle 1 milyar 719 milyon avroya indi.

Diğer Alman lüks otomobil üreticisi BMW Group’un yılın temmuz-eylül döneminde karı Çin’deki satışların düşmesi ve araçların geri çağrılması nedeniyle yıllık yüzde 84 düşerek 476 milyon avroya indi.

Söz konusu dönemde şirketin en büyük pazarı olan Çin’deki (Mini markası dahil) araç teslimatlarının yüzde 29,8 azalarak 147 bin 691’e düşmesi dikkati çekti.

BMW, Çin’deki talebin durağanlaşması nedeniyle satışlarının etkilendiğini ve tüketici talebinin zayıf kaldığını bildirerek, bu yıl için satış tahminlerini aşağı çekmişti.

Alman otomotiv sektöründeki krizin diğer sebepleri

Almanya’daki üretim maliyetleri, yüksek enerji fiyatları ve ücretler nedeniyle diğer ülkelere kıyasla önemli ölçüde yüksek kalırken, düşük kar marjlı giriş seviyesi modellerin bu koşullar altında karlı bir şekilde üretilmesi zor oluyor.

Almanya’da birçok otomobil fabrikasının ortalama kapasite kullanımı üçte iki seviyesine düşerken, bu da tesislerin verimliliğini etkiliyor ve araç başına sabit maliyetleri artırıyor. Bu durumun Alman üreticilerin maliyet sorununu daha da kötüleştirdiğine ve ülke markalarının daha az rekabetçi hale getirdiğine vurgu yapılıyor.

Alman otomobil endüstrisinin bir diğer zayıf noktası da dijital teknolojilerin yavaş gelişmesi. Tesla’da standart olan otonom sürüş sistemleri veya yenilikçi bilgi-eğlence özelliklerin Alman modellerinde genellikle daha az teknolojik olduğu ifade ediliyor.

Avrupa’daki ekonomik durum otomotiv endüstrisi üzerinde önemli bir baskı oluştururken tüketicinin yüksek enflasyon sonrası tasarruf eğiliminde olması, artan belirsiz ortam ve zayıf ekonomik büyüme birçok tüketicinin yeni bir araba almak gibi büyük alımları ertelemesine neden oluyor.

Bu durum özellikle ürünleri Asyalı rakiplerine kıyasla pahalı olan Alman üreticileri etkiliyor.

Uluslararası ticari ilişkiler ilave riskler içerirken, ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle AB’den gelecek otomobillere olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin, Çin’in AB’ye cevap olarak Avrupa’dan elektrikli otomobillere yönelik olası yeni vergilerin de durumu daha da kötüleştirebileceği belirtiliyor.

ABD ve Çin gibi ihracat
pazarlarına olan bağımlılık Alman otomotiv üreticilerinin içinde bulunduğu krizi daha da kötüleştirirken, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle olası cezalandırıcı gümrük vergilerinin Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in kârlarını önemli ölçüde azaltabileceği belirtiliyor.

Bu durumun sektör üzerindeki baskıyı daha da artırması ve derin istihdam kesintilerine sebep olması bekleniyor.

Kovid-19 pandemisi sırasında elde edilen güçlü karların ardından, birçok şirket marjlarına ilişkin gerçekçi olmayan beklentilerini sürdürürken, getiriler üzerindeki bu baskı, araştırma ve geliştirmeye yapılan uzun vadeli yatırımları tehlikeye atan aşırı kemer sıkma önlemlerine yol açıyor.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Cep telefonunu almak için yanan aracın içine girdi

Karabük’te çarpışan iki otomobilden biri alev aldı. Bir kişinin cep telefonunu almak için yanan otomobilinin içine girdiği anlar cep telefonu kamerasına yansırken, kaza maddi hasarla atlatıldı.

Olay, Kıbrıs Şehitleri Caddesinde meydana geldi. İsimleri öğrenilemeyen sürücüler idaresindeki 78 AAT 328 plakalı otomobil ile 78 BU 698 plakalı otomobil çarpıştı.

Kazada çarpışmanın etkisiyle 78 BU 698 plakalı otomobil bir anda alev aldı.

Polis ekiplerinin ve vatandaşların yardımıyla otomobildeki yangın söndürülürken araçlarda maddi hasar oluştu. Öte yandan bir kişinin iddiaya göre cep telefonunu almak için yanan otomobilinin içine girdiği anlar cep telefonu kamerasınca kaydedildi.

Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

“1960’lı Yıllarda Bunu Nasıl Yapmışlar?” Dedirtecek Arabayla Tanışın: Tarihin İlk Süper Otomobili Lamborghini Miura

1966 yılında tanıtılan Lamborghini Miura, 3.9 litrelik V12 motoruyla o dönemde performansın zirvesi demekti. 

Miura, üretildiği günden bu yana otoriteler tarafından otomotiv dünyasında bir dönüm noktası olarak kabul edildi. Gelin şimdi bu efsaneye daha yakından bakalım.

Dünyanın ilk ‘süperotomobili’

Miura, yüksek performanslı otomobiller için bir devrim niteliğindeydi. Ortadan motorlu ve arka tekerlekten çekişli yapısıyla süper otomobiller için yeni bir dönemi başlattı.

Adını bir boğa cinsinden alıyor

Miura, adını ünlü bir İspanyol dövüş boğası cinsinden almıştı. Daha sonraki Lamborghini modelleri de dövüş boğası isimleri taşımaya devam etti. Konunun detayları için aşağıdaki içeriğimizi de inceleyebilirsiniz:

Sadece 764 adet üretildi

Lamborghini, 1966 ile 1973 arasında bu otomobilden sadece 764 adet üretti. Günümüzde yüksek bir koleksiyon değerine sahip olmasının sebeplerinden biri de bu. 

Marcello Gandini imzalı tasarım

Miura’nın ikonik tasarımı, Marcello Gandini tarafından yapıldı. Gandini, BMW 5 serisi ve Ferrari Dino 308GT4 gibi efsane otomobillerin tasarımını da yapmıştı. 

Dünyada sadece 1 tane olan “Miura Roadster”

Miura’nın en nadir versiyonu “Miura Roadster”, sadece tek bir prototip olarak üretildi. Bu üstü açık model, 1968 Brüksel Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı ancak hiçbir zaman seri üretime geçmedi.

3.9 litrelik V12 motor

Girişte de bahsettiğimiz gibi, Miura 3.9 litrelik V12 motora sahipti. Bu motor, 350 beygir gücü üretebiliyordu. Miura’nın maksimum hızı 280 km/s idi ve bu onu döneminin en hızlı otomobili yapıyordu. 

Kaynaklar: Lamborghini, CarAndDriver

AB, Çin’den gelen elektrikli araçlara yüksek oranda vergi getirmeye hazırlanıyor 

AB, Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara üye ülkelerinin de çoğunluk desteğinin sağlanması üzerine büyük vergiler getirme kararı aldı.

AB, ÇİN’DEN GELEN ARAÇLARA VERGİ UYGULAYACAK

Gümrük vergilerinin uygulanması, AB siyasetçilerinin Çin’in kendi otomobillerine uyguladığı haksız devlet sübvansiyonları nedeniyle Avrupa otomobil endüstrisinin zarar görmesini önleme amacı taşıyor.

Önümüzdeki beş yıl boyunca Çin’de üretilen elektrikli otomobillere yüzde 45’e varan vergiler uygulanacak. Fakat bu karar elektrikli araçların (EV) fiyatlarında artış yaşanabileceğine dair endişeleri de beraberinde getirdi.

Öte yandan, Fransa ve Almanya gibi AB üyesi ülkeleri bölen karar, gümrük vergilerini korumacı olarak kınayan Brüksel ile Pekin arasında bir ticaret savaşını tetikleme riski de taşıyor.

ÇİN YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNE GÜVENİYOR

Çin, gerileyen ekonomisini canlandırmak için yüksek teknolojili ürünlere güveniyor ve AB, ülkenin elektrikli otomobil endüstrisi için en büyük denizaşırı pazar konumunda.

Ülkenin yerli otomobil endüstrisi son yirmi yılda hızla büyüdü ve BYD gibi markaları uluslararası pazarlara açılmaya başladı. Bu durum, AB gibi ülkelerde, kendi şirketlerinin daha ucuz fiyatlarla rekabet edemeyeceği korkusunu uyandırdı.

AB, ÇİN ÜRETİCİKERİNE İTHALAT VERGİLERİ UYUGULADI

AB, yaz aylarında farklı Çinli üreticilere farklı seviyelerde ithalat vergileri uyguladı ancak cuma günü yapılan oylamada, bu vergilerin önümüzdeki beş yıl boyunca uygulanıp uygulanmayacağına karar verilecek.

“BEKLENEN HEDEFLER KARŞILANAMIYOR”

Motor Üreticileri ve Tüccarları Derneği (SMMT) Genel Müdürü Mike Hawes, firmaların “piyasanın belirlenen hedefleri karşılayacak kadar hızlı büyümemesi nedeniyle ciddi endişeler yaşadığını” söyledi.

Sektör, sürücülerin yeni benzinli ve dizel araç satışlarına yönelik planlanan yasağın öncesinde üreticilere yardımcı olmak için elektrikli araç satın almaları için daha iyi teşviklere ihtiyaç duydukları konusunda uyardı. Muhafazakar hükümet döneminde bu yasağın son tarihi 2030’dan 2035’e ertelendi, ancak İşçi Partisi bunu 2030’a geri getirme sözü verdi.

SIFIR EMİSYONLU ARAÇ ZORUNLULUĞU

Otomobil üreticilerinin elektrikli araç satış hedeflerini karşılamaları gerekiyor. Sıfır Emisyonlu Araç (ZEV) zorunluluğu uyarınca, bu yıl satılan araçların en az yüzde 22’sinin sıfır emisyonlu olması gerekiyor ve hedefin 2030’a kadar yüzde 80’e ve 2035’e kadar yüzde 100’e ulaşması bekleniyor.

Kotaları tutturamayan üreticilere araç başına 15 bin sterlin para cezası verilebilir.

BMW, FORD VE NİSSAN GİBİ MARKALARDAN AÇIKLAMA

BMW, Ford ve Nissan’ın patronlarının da aralarında bulunduğu sektör, Maliye Bakanı Rachel Reeves’e yazarak sektörün bu hedefleri tutturamayacağını bildirdi.

Daha yüksek enerji ve malzeme maliyetleri ve faiz oranları gibi ekonomik faktörlerin elektrikli arabaların “inatla daha pahalı kalmasına ve tüketicilerin yatırım yapmaktan çekinmesine” neden olduğunu söyledi.

Birleşik Krallık’ta bir elektrikli araba satın almanın ortalama maliyeti yaklaşık 48 bin euro.

İngiltere’deki şarj altyapısına olan “güven eksikliğinin”, insanların elektriğe geçmesini teşvik etmenin önündeki bir diğer engel olduğunu da söylediler.

ÇİN TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMAYA YÖNELDİ

Çin, AB ile vergi sorunları yaşarken öte yandan önemli bir yatırımını Türkiye’de yapma kararı aldı.

Temmuz ayında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır ile BYD Yönetim Kurulu Başkanı Wang arasında imzalanan anlaşma kapsamında BYD firması, Türkiye’ye yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yapacak.

İLGİLİ HABER

patronlardunyasi.com

Çinli BYD dünyanın 1 numarası oldu

BYD’yi çalışan sayısı bakımından dünyanın en büyük otomobil üreticisi yapıyor.
BYD çalışan sayısı 900 bini geçti.

Geçtiğimiz yıl yaklaşık 200 bin yeni çalışan istihdam eden BYD, bu büyümenin önemli bir kısmını son iki yılda işe aldığı 50 bin üniversite mezunuyla sağladı.

Şirket; batarya teknolojisi, akıllı sürüş sistemleri ve otomobil teknolojileri gibi alanlara Ar-Ge yatırımları yaptığını ifade etti.

Şirket ayrıca Avrupa’da iddialı hedeflere sahip. BYD Avrupa CEO’su Michael Shu, bu yılın başlarında Macaristan’daki fabrikanın açılışından önce Avrupa elektrikli araç pazarının yüzde 5’ini hedeflediklerini açıklamıştı.

BYD, son yıllarda gerçekleştirdiği büyüme stratejisiyle dikkat çekmeye devam ediyor. BYD toplam çalışan sayısı 900 bini aşarken, bunların 110 binden fazlası araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) departmanında görev alıyor.

BYD SATIŞLARI REKORA KOŞUYOR

BYD otomobil satışları ilk dokuz ayda 1 milyonu aştı. Şirketin hibrit ve elektrikli otomobilleri yeni rekora koşuyor.

Karşılaştırma yapmak gerekirse Volkswagen’in dünya çapında 700 bine yakın çalışanı bulunuyor. Hemen arkasında ise 400 bin çalışan ile Toyota Motor yer alıyor. BYD ise bir yılda kazandığı 200 bin çalışanla tüm zamanların en büyük şirketlerinden biri haline geldi.

BYD sadece Ağustos ayında 373 bin 82 hibrit ve elektrikli otomobil satışı gerçekleştirdiğini açıkladı. Buna göre Temmuz ayında kırılan bir önceki rekoru geride bırakmış oldu. Plug-in hibrit araç satışları Ağustos’ta 222 bin adedin üzerine çıkarak şirket için art arda altıncı rekor anlamına geliyor.

patronlardunyasi.com

Otomotiv satışlarında düşüş sürüyor

Otomotiv pazarında soğuma kampanyalara karşın Temmuz ayında da devam etti.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) datalarına nazaran, Temmuz ayı araba ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın birebir periyoduna nazaran, yüzde 17,5 azalarak 94 bin 37 adet oldu.

Temmuz ayında araba satışları bir evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 16,04 azalarak 73 bin 396 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 22,2 azalarak 20 bin 641 adet düzeyine düştü.

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara nazaran yüzde 43,2 arttı.

Otomobil pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara nazaran yüzde 43,8 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara nazaran yüzde 41,1 arttı.

7 aylık satışlar evvelki yıla nazaran yerinde saydı
Türkiye araba ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Temmuz devrinde bir evvelki yılın tıpkı devrine nazaran yüzde 0,1 oranında artarak 672 bin 18 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Temmuz devrinde geçen yıla nazaran yüzde 3,4 oranında artarak 563 bin 351 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 11,1 azalarak 135 bin 667 adet oldu.

patronlardunyasi.com

Araba ve hafif ticari araç pazarı yüzde 17,5 daraldı

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği tarafından yapılan açıklamaya nazaran, Temmuz ayında araba satışları bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 16,04 azalarak 73 bin 396 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 22,2 azalarak 20 bin 641 adet oldu.

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara nazaran yüzde 43,2 arttı. Araba pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara nazaran yüzde 43,8 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara nazaran yüzde 41,1 arttı.

Türkiye araba ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Temmuz periyodunda bir evvelki yılın birebir devrine nazaran yüzde 0,1 oranında artarak 672.018 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Temmuz periyodunda geçen yıla nazaran yüzde 3,4 oranında artarak 563.351 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 11,1 azalarak 135.667 adet oldu.

Son Dakika: Otomotivde temmuz rakamları geldi: İşte ilk 7 ayda satılan araç sayısı

Otomotiv pazarında soğuma, kampanyalara rağmen Temmuz ayında da devam etti.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Temmuz ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 17,5 azalarak 94 bin 37 adet oldu.

Temmuz ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,04 azalarak 73 bin 396 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 22,2 azalarak 20 bin 641 adet seviyesine düştü.

10 yıllık Temmuz ortalamasının çok üzerinde

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 43,2 arttı.

Otomobil pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 43,8 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 41,1 arttı.

7 aylık satışlar önceki yıla göre yerinde saydı

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 oranında artarak 672 bin 18 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 3,4 oranında artarak 563 bin 351 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 11,1 azalarak 135 bin 667 adet oldu.

Temmuzda en çok araç satan markalar belli oldu! Zirve değişmedi (Fiat, Volkswagen, Ford, Renault…)

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD), temmuz ayı verilerini açıklarken, otomotiv pazarındaki soğumanın kampanyalara rağmen temmuzda da devam ettiği görüldü.

ODMD’ye göre; temmuzda otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 17,5 azalarak 94 bin 37 adet oldu.

Temmuzda 73 bin 396 otomobil satıldı

Temmuz ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,04 azalarak 73 bin 396 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 22,2 azalarak 20 bin 641 adet seviyesine düştü.

7 ayda 672 bin 16 araç satıldı

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 oranında artarak 672 bin 18 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 3,4 oranında artarak 563 bin 351 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 11,1 azalarak 135 bin 667 adet oldu.

En çok satan marka Fiat

Temmuz 2024’te Türkiye’de en çok satan marka Fiat oldu. Fiat’ın satış rakamı 11 bin 115, pazar payı ise yüzde 11,82.

İkinci sıradaki Volkswagen 8 bin 757 adetlik satışıyla Türkiye otomotiv pazarında yüzde 9,31’lik paya sahip.

Temmuzda Türkiye’de en çok satan üçüncü marka ise Ford. Ford, 8 bin 10 adet araç sattı, pazar payının ise yüzde 8,52’sini oluşturdu.

Renault ise 7 bin 724 adetle en çok satan araçlar listesinin dördüncü sırasında kendine yer buldu. Renault’nun temmuz ayındaki pazar payı yüzde 8,21.

Çinli otomotiv devi Cherry ise 6 bin 638 adet satarak pazar payının yüzde 7,06’sını oluşturarak listenin beşinci sırasında kendine yer buldu.

En çok otomobil satan Volkswagen

Temmuz ayında en çok otomobil satan marka ise Volkswagen oldu. Volkswagen’in satış rakamı 7 bin 152.

İkinci sırada yer alan Fiat’ın satış rakamı ise 6 bin 706, üçüncü sıradaki Cherry’nin 6 bin 638 oldu.

Renault otomobil pazarında da 6 bin 402’lik satış adetiyle dördüncü sırada yer aldı. Beşinci sıradaki Toyota ise 4 bin 151 araç satışı gerçekleştirdi.

Prizmabet giriş: Otomotiv satışlarında düşüş ivmesi sürüyor

Otomotiv pazarında soğuma kampanyalara rağmen Temmuz ayında da devam etti.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Temmuz ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 17,5 azalarak 94 bin 37 adet oldu.

Temmuz ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,04 azalarak 73 bin 396 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 22,2 azalarak 20 bin 641 adet seviyesine düştü.

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 43,2 arttı.

Otomobil pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 43,8 artış gösterdi. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 41,1 arttı.

7 aylık satışlar önceki yıla göre yerinde saydı

Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,1 oranında artarak 672 bin 18 adet olarak gerçekleşti.

Otomobil satışları, 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde geçen yıla göre yüzde 3,4 oranında artarak 563 bin 351 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 11,1 azalarak 135 bin 667 adet oldu.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.